reklam

Manşet

Başlıklar

Ömer Hayyam ve Rubailere Dair

Yazar Unknown 3 Eylül 2015 Perşembe 0 yorum
Sen sofusun,hep dinden dem vurursun;
Bana da sapık,dinsiz der durursun.
Peki,ben ne görünüyorsam oyum:
Ya sen?Ne görünüyorsan o musun?


     Ömer Hayyam birden fazla dalda başarıyı yakalamış,11. yüzyılda İran'da çoğu kişinin söyleyemediklerini,düşünemediklerini söylemiş bir isim.
      Yeri geldiğinde Tanrıya isyan etmiş,yeri geldiğinde ''Dili inciler saçan Muhammed'' diyerek peygamberi övmüştür.Kimilerine göre dinsiz,kimilerine göre agnostik,kimisine göre bir deli,kimisine göre ise tam bir Müslüman.Malesef  tam anlamıyla Hayyam'ı dediklerini anlayamıyoruz.Bahsettiği şarap;aşk şarabı mıdır,yoksa gerçek manada şarap mıdır bu bile günümüz edebiyatçıları tarafından tartışılır.
Rubai sanatını dünyaya Hayyam kazandırmış kullandığı diliyle,öğütleriyle,dönemi ve gelecek nesilleri adeta özetlemiş,hem de kimsenin düşünmeye cesaret edemediği bir dönemde.
Ömer Hayyam'ın dikkat çeken bir yönü ise doğruluğu kesin olmamakla beraber Nizamül-Mülk ve Hasan Sabbah'la sınıf arkadaşı olduğuna dair söylenenlerdir.Birisi devrin büyük veziri,diğeri ise tarihin gördüğü ilk ''terörist''.Bu açıdan dönemin okullarının ne derece insanlar yetiştirdiği çok açıktır.
    Ömer Hayyam ve rubaileri okuyanlara hayatın boş olduğunu,eğlenceli bir yaşam sürmeyi,insanlar umursamayıp sevgili,şarap ve hoşbeş etmeye dair birçok dize içerir ve öğütler.
    Rubailer her dönem okuyanların kafasını karıştırmaya devam etmektedir.

Hiç yorum yok: